Posted by
Unknown
|
6 Şubat 2014 Perşembe
|
Posted in
Oyun
Yine bir sonbahar akşamı... İnsanlar huzur içinde yaşadıklarını sanıyorlar, mutluluk arıyorlar, herkesin sevgi içinde yaşamasını umuyorlar. Fakat birileri var; ülkemi, insanlığı, mutluluğumuzu tehdit ediyor kendi çıkarları için. Yine gülebilecek miyim, yine eşime sarılabilecek miyim, annemi görebilecek miyim? O mavi gözlü küçük kız... Neden ağlıyor? Biliyorum, arkadaşlarım ve ben bunun için asker olduk; onların masumiyeti için. Dünyayı kurtaracağız, inanıyorum. Ama nasıl? Battlefield'la mı Call of Duty'le mi?
Yine bir sonbahar akşamı, Battlefield serisi 2 yıllık uykusundan uyanıp savaş meydanlarına -oyun raflarına- geri dönüyor ve biz oyuncuların inanılmaz bir zevk aldığı "Battlefield mı Call of Duty mi?" tartışmasının 2013 versiyonunda ilk kurşunu sıkıyor. Yoo dostum, şimdi bu iki oyunun karşılaştırmasını yapmayacağım elbet zira konumuz o değil. DLC'leriyle birlikte muazzam bir silah, ekipman, araç, harita çeşitliliğine kavuşmuş olan Battlefield 3'ün karşısında Battlefield 4 ve işi çok zor olacak. Demeyin "Eee yeni oyun sonuçta" diye çünkü bu serinin kurtları hala 2'nci oyunu iştahla oynuyor sanki 1 hafta önce çıkmış gibi. Seri, 3 ile büyük bir yön değişimine gitmişti ve kendi kemik kitlesinden ayrılıp daha herkese hitap eder hale getirilmeye çalışılmıştı ve 4'te de bunun sonucu olan birçok şey var.
Soğuk denizlerde savaş başkadır.
Küçücük boylu ve türlü türlü huylu Çinliler
Normal şartlarda yazının buralarında oyunun hikayesinden bahsetmem lazımdı lakin DICE ilk eksi puanını kafadan alıyor zira bolca reklamı yapılan ve bambaşka olacağı söylenen hikaye modunda yine hiçbir şey yok. Aslında hikayenin ana konusu ve işlenişi cidden hoş olmasına rağmen birçok eksiklik, cevap bulmamış soru, mantık hatası mevcut; sonu geldiğinde de zaten "Oyun bitmeden credits mi olurmuş la?" diye kendi kendinize soruyorsunuz ki cidden oyun bitmiş oluyor o sırada. Yani bir o kadar da kısa.
Olmayan hikayeden genel olarak bahsetmek gerekirse; dünyanın en büyük gücü haline gelmiş olan Çin'de, Amiral Cheng ordusunu harekete geçirerek askeri darbe yapmaktadır ve Çin'in muhtemel lideri Jin Jie'ye, Rusya'nın da desteğini alarak, suikast düzenleme peşindedir. Barışsever Amerika ise olaylara müdahil olur savaşı engellemek için ve Jin Jie'yi koruması altına alır fakat Amiral Cheng, Amerikan donanmasını yakıp yıkarak Çinli abimizi ele geçirmeye çalışır. Biz ise (Daniel Recker) ekibimiz olan Tombstone ile Amiral Cheng'e ulaşmaya ve darbeyi engellemeye çalışıyoruz. Bütün bunları 4 saat gibi uzun bir sürede yapıyoruz üstelik.
Keşke başka yerde ve başka zamanda karşılaşsaydık, işte o zaman her şey çok farklı olurdu.
Daha net konuşmam gerekirse; Amerika, Çin'in gücünden korkup her zaman yaptığı gibi oyunlar üzerinden yine bir karalama kampanyasına başlamış diyebilirim. Yıllarca Ruslar'ın ve Afganlar'ın kötü olduğu yetmedi, şimdi aralarına bir de Çin katıldı. Günümüzde oyunların global propaganda aracı haline geldiği düşünülürse bu zekice hareketlerinden ötürü kendilerini tebrik ediyoruz ve mini buzdolabı hediye ediyoruz, soda stoklasınlar sindiremedikleri şeyler için. Bir sahnede Çinli annenin "Yaşasın! Kurtarın bizi Amerikan askerleri!" demesi ile bu konuya değinmek zorundalığında hissettim kendimi.
Kaynak: Trgamer.com
Posted by
Unknown
|
|
Posted in
Spor
Spor Toto Süper Lig'in 18. haftasında Torku Konyaspor'u Şükrü Saracoğlu Stadı'nda konuk eden Fenerbahçe'ye taraftarların neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle 1 maç seyircisiz oynama cezası verilmişti. Sarı-Lacivertli kulüp, bu karara itiraz etmişti. Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu, bugün gerçekleştirtiği toplantıda, 1 maçlık seyircisiz oynama cezasını kaldırdı.
İşte Tahkim Kurulu'nun verdiği karar: Fenerbahçe A.Ş.'nin, PFDK'nın 30.01.2014 tarih ve E.2013-2014/620, K.2013-2014/687 sayılı kararına itirazı incelendi. İtirazın süresinde olduğu, gerekli harcın yatırıldığı görüldü. Tüm dosya üzerinde yapılan müzakere neticesinde;- Yerinde görülmeyen duruşma talebinin reddine,- PFDK'ca Fenerbahçe A.Ş.'ye taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu ihlalin aynı sezon içerisinde 5. kez gerçekleştirilmesinden dolayı FDT'nin 52/6. maddesi uyarınca 1 resmi müsabakayı kendi sahasında seyircisiz oynama ve 150.000.-TL para cezası verilmişse de; disiplin ihlalinin, FDT'nin 52/1.maddesinde yapılan mevzuat değişikliğinden sonra gerçekleşmiş 1. ihlal olması nedeniyle, FDT'nin 52/2.maddesi uyarınca netice cezanın 40.000.-TL para cezası şeklinde düzeltilerek onanmasına, oybirliği ile karar verilmiştir.
Kaynak: Fanatik.com.tr
Posted by
Unknown
|
|
Posted in
Sosyal Medya
Dev kapsamlı bir internet sansürünü beraberinde getiren ve dünmeclisten geçen yeni internet düzenlemesine Avrupa ve dış basından tepkiler gelmeye devam ediyor. Türk basını ve internet yayıncılarının çoğu sessizliğini korumaya devam ederken dış basının hükümetin internet ve basın özgürlüğünü engelleme çabalarını sert bir dille eleştirdiği gözden kaçmıyor.
Bu sabah yayınladığımız “TBMM’den Geçen İnternet Yasakları Dış Basında Büyük Yankı Buldu” haberimizde USA Today, BBC, New York Times, Yahoo News gibi önemli haber kaynaklarının internet yasakları hakkında paylaştıkları yazılarından bahsetmiştik. Ancak olayın derinliği ve iç yüzü daha belirginleştikçe farklı birçok kaynak da Türkiye’yi karanlığa sürükleyecek olan yeni internet yasasını gündemlerine taşımaktan çekinmediler.
(Görsel Kaynak: Hayt Huyt)
Türkiye’deki internet yasaklarına değinen The Verge, “Türk yasaları hükümetin mahkeme kararı olmaksızın web sitelerini yasaklamasına ve kişisel verilerine ulaşmasına izin veriyor” başlığıyla yeni internet düzenlemesinden bahsederken Başbakan Erdoğan’ın Hitler’e benzetilmesine de parmak basıyor. Yeni yasanın maddelerine değinen ve bunların internet özgürlüğünü tehdit ettiğini savunan haberde yolsuzluk skandalı ve sonrasında medyada çıkan haberlere de değinilerek The Verge bir anlamda “zamanlaması manidar” görüşlerini de okuyucularına aktarıyor.
The Verge’e ek olarak Business Insider da Türkiye’deki internet yasaklarını manşetine taşıyan önemli haber kaynaklarından biri. Business Insider haberinde özel hayatın ihlali sebebiyle engellenecek sitelerin ifade özgürlüğü önünde büyük bir engel olduğunu belirtirken Başbakan’ın binlerce polisi, savcıyı ve hakimi görevden almasıyla bu yasanın aynı zamanlara denk gelmesinin tesadüften öte olduğuna dair görüşleri paylaşıyor.
Avrupa Komisyonu Türkiye’deki internet yasaklarını konuşuyor
Dış basında internet yasakları bu şekilde yankılanırken Avrupa Komisyonu sözcüsü Peter Stano, yasanın endişe verici olduğunu ve yeniden düzenlenmesi gerektiğini savunuyor. BBC‘nin haberine göre Stano internet yasasının ifade özgürlüğüne kısıtlamalar getirdiğini söylerken Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ise Türkiye’de zaten boğucu bir ortamda bulunan basın özgürlüğünün bu yasayla daha da belirginleştiğini dile getirmesi dikkat çekiyor.
Avrupa Parlamentosu Milletvekili Marietje Schaake ise bu yasanın AB ilkelerine ters düştüğünü söyleyerek bir anlamda nurtopu gibi yeni internet yasamızla Avrupa Birliği’ne girmemizin artık imkansıza yakın olduğunu ima ediyor.
Shaake’ye benzer olarak Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu üyesi Štefan Füle’nin de Twitter hesabından yazdığı hem İngilizce hem Türkçe olarak kaleme aldığı “#Türkiye kabul edilecek internet yasası ciddi endişeler yaratıyor.Kamuoyunun ihtiyacı olan daha fazla şeffaflık ve bilgi, daha az kısıtlama” sözleri dikkat çekici.
kaynak: sosyalmedya.co
Posted by
Unknown
|
|
Posted in
Sosyal Medya
Radikal.com.tr - Edinburgh Üniversitesi ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunan Masdar Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre sosyal medyada uzun süre vakit geçirmek analitik düşünce yeteneğini geriletiyor. Edinburgh Üniversitesi’nin onursal üyelerinden Dr. Iyad Rahwan’a göre Twitter ve Facebook gibi sosyal medyamecralarının, insanları daha zeki kılıyor gibi görünmelerine rağmen, düşünsel zekayla etkileşimleri oldukça sınırlı. Araştırmada sosyal medyanın bir parçası olmanın öğrenmeyi nasıl etkilediği incelendi.
Sosyal medyayı çok sık kullanan 20 öğrenci üzerinde yapılan araştırmada Dr. Rahwan tarafından öğrencilere şaşırtmalı üç soru tekrarlanarak soruldu. Soruların tekrarlanmasına rağmen öğrencilerin verdikleri hatalı cevaplarda ısrar ettiklerini söyleyen bilim adamı, öğrencilerin doğru cevapları, araştırma sürecinin sadece çeyreğini kapsayan bir sürede verebildiklerini açıkladı. Aynı soruları ikinci bir gruba da soran Dr. Rahwan, ilk önce öğrencilere soruları tek başlarına cevaplatıp daha sonra ekibi gruplayıp birbirlerinin cevaplarını görmelerine izin vermiş. Birbirlerinin cevaplarını gören katılımcıların, doğru cevaplar yerine kendi cevaplarını yazdıklarını gözlemleyen bilim adamı, sadece ilk soruya doğru cevap verildiğini, ikinci ve üçüncü soruların yanlış yanıtlandığını söylüyor.
Araştırmanın sonucunda katılımcıların insanların kopyalama yaparken konu üzerinde düşünmeye vakit ayırmadığını, bu alışkanlığın da Twitter ve Facebook gibi sosyal paylaşım ağlarının hayatımıza kattığı bir durum olduğu belirtildi. Dr. Rahwan’a göre sosyal medyanın hayatımıza girişiyle birlikte artık haberleri kendi çevremizden alıyoruz ve daha az onaylatma ihtiyacı duyuyoruz.
Posted by
Unknown
|
|
Posted in
Sosyal Medya
Popüler sosyal paylaşım sitesi, halka açılmasının ardından mali tablolarıyla ilgili yaptığı ilk açıklamada, 2013'ün dördüncü çeyreğinde 253,5 milyon olan zarar beklentisine karşın 511,5 milyon dolar zarar ettiğini duyurdu. Twitter, 2012'nin aynı döneminde 8,7 milyon dolar zarar etmişti.
Twitter, aktif kullanıcı sayısını bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artırarak 185 milyondan 241 milyona çıkarmasına karşın, 249 milyonluk beklentinin de gerisinde kaldı.
Bir önceki çeyrekte 159 milyar bakış alan sosyal paylaşım sitesinin "timelines" hizmetine bakış sayısı, dördüncü çeyrekte 174 milyarlık beklentinin gerisinde kalarak 148 milyar olarak gerçekleşti.
Merkezi San Francisco'da bulunan ve Evan Williams tarafından 2006 yılında kurulan tanınmış sosyal medya firması, kasım ayında halka açıldığı ilk gün yatırımcısına yüzde 73'lük getiri sağlamıştı.
Kaynak: Radikal.com.tr
Posted by
Unknown
|
|
Posted in
Mobil
Samsung'un 2013'ten bu yana Galaxy S4 adı altında duyurduğu cihazlarI alt alta yazdığımızda uzun bir liste karşımıza çıkacaktır. Güney Koreli üretici kısa süre önce geçtiğimiz yılın amiral gemisi modelinin suni deri kapaklı versiyonunu da tanıtırken, bu defa ise yapay deri kapakların LTE-Adestekli Galaxy S4'e taşındığını görüyoruz.
Beyaz altın, siyah altın ve siyah renk seçeneklerin mevcut olduğu telefonun 16GB'lik versiyonu ilk aşamada şubat ayı içerisinde Güney Kore'de satışa sunulacak. Halihazırda Avrupa'da özel pazarlarda satışta olan LTE-A destekli Galaxy S4'te 2.3GHz frekans hızında çalışan dört çekirdekli Snapdragon 800 işlemcisinin yer aldığını hatırlatalım.
Kaynak: Teknolojioku.com
Posted by
Unknown
|
|
Posted in
Google
Google’ın popüler web tarayıcısı Chrome’da ortaya çıkan bir açık nedeniyle kullanıcıların sesleri Chrome tarafından kayıt altına alınıyor ve kullanıcıların bilgisi dışında üçüncü kişilerin eline geçiyor.Gizmodo’nun haberine göre yazılım geliştirici olan Tal Ater, Chrome’da çok tehlikeli bir açık buldu. Zararlı sitelerin kullanıcıların mikrofonlarını Chroma’daki açık nedeniyle aktive edebildiğine dikkat çeken Ater, bu sayede siz bu zararlı siteyi Chrome üzerinden kapatsanız bile ses kaydınızın hala tutulduğunu ve kimliği belirsiz sunuculara bu kayıtların gönderilebileceğini dile getirdi.Örneğin kullanıcı sesli komutlarla çalışan bir siteye girdiğinde bu sitedeki işlemleri herhangi bir fare kullanımı olmaksızın sesli komutlarla halledebiliyor; ancak siz sayfayı kapatsanız bile kapattığınız o sayfa sizi dinlemeye devam ediyor. Google Chrome’daki bir açık nedeniyle ortaya çıkan sorun da tam bu noktada meydana geliyor.Diğer bir deyişle Google söz konusu açığı kapatmadığı taktirde mikrofonu açık olan kullanıcıların ses kayıtlarının üçüncü kişilerce hem de bilgisayar kullanılmadığı anlarda bile dinlenebilmesi mümkün görünüyor.
Kaynak: Habertürk.com