Saka kuşlarının bakımını anlatmak için böyle bir başlık seçmemin nedeni, bakımdan ziyade sevgiyi vurgulamaktır. Saka kuşları dünyanın en güzel, en asil, en mükemmel ötüşüne sahip ötücü kuşlarıdır. Allah’ın eşsiz yaratma sanatıyla yaratılmış duygulu ve zeki canlılardır. Kültürümüzde büyük yeri vardır ve daha muhabbet , kanarya falan beslenmezken saka beslenir ve sevilirdi.
Yeni alınan saka kuşlarına seviyorum diye mıncıklayarak bir muhabbet kuşu edasıyla bakılmaz. Yaradılış olarak narin ve alıngan yapısından ötürü kafesteki yeni hayatında olan saka çabucak küser ve strese girer. Bunun neticesi de aldığınız günün ertesinde sakanızın ne yazık ki ölmesidir. Yani sakayı mıncıklamak yanlıştır. Rahat bırakılmalı, size alışana kadar, temizlik ve bakım dışında yanına fazla sokulmamalısınız.
S
aka kuşları pis ortamlarda çabucak hastalanırlar. Bakımsızlığı sevmez. Saka kuşları temizliği sever. Kafesinin genel temizliğini düzgün şekilde yapmak onları mutlu eder. Kafesindeki suyu, yemi 2 günde bir yenilemek onlar için en büyük mutluluk kaynağıdır. Bu emeğinizin karşılığını size olan yakınlığı, ötüşü ile fazlasıyla alırsınız.Saka kuşları yaşadıkları doğal ortamlarda yüzlerce tohumla, yeşilliklerle ve meyvelerle beslenirler. Kafes hayatında düz saka yemi veya sadece tek tür yem ile beslenmez. Bu saka kuşuna yapılabilecek en büyük haksızlıktır. En azından İçerisinde değişik karışımlar barındıran kaliteli bir kanarya yemi ile beslenmesi kuşun sağlığı açısından hayati önem taşır. Her hafta mutlaka yeşillik verilmelidir. Örneğin brokoli, kıvırcık, ıspanak en sevdikleri ve iştahla tükettikleri gıdalardandır. Bunların ölçüsü aşırıya gitmemek üzere yapılmalıdır. Kuşlarda doyma mantığı yoktur. O yüzden abartıya kaçmadan vermek gerekir. Ayrıca verilecek yeşillikler ıslak halde verilmez, saka kuşu hemen ishal olur ve canınız sıkılır, kuşa da yazık olur.
Saka kuşları mıncıklanmayı sevmez ama ilgiyi sever. Bakım ve temizlik esnasında onun yanına sakince yaklaşıp konuşmanız aranızdaki diyaloğun gelişimi için çok önemlidir. Sizden zarar gelmediğini anladığında, size yakınlık gösterir ve kendini deliler gibi kafesin tellerine vurarak kahretmez.
Saka kuşları alındıkları ilk günlerde kafesin kapısı açılarak evde salınmaz. Saka, Muhabbet kuşu değildir. Ani korku ve heyecan dolayısıyla özgür olduğunu sanan yeni saka kuşu, kendisini evdeki eşyalara çarpar ve tüy deformasyonları, dökülmeler ve iç kanama gibi üzücü durumlarla karşılaşabilir.
Saka kuşları yıkanmayı çok severler. Ama yeni alınmış ve kafes ortamına henüz alışmamış bir saka kuşunu yıkanmıyor diye elinize alıp okşayarak yıkamamalısınız.Kafesine bir banyoluk asabilir veya kafesin içine küçük bir kapta su bırakırsanız, o kendisi ihtiyaç duyduğunda mutlaka seve seve yıkanır. Ama saka kuşunu yeni alıp hemen yıkanmasını beklemeyin. Tüylerinin parlak ve canlı olması için yıkanacağı suya azıcık soda ekleyebilirsiniz.
Saka kuşları ani hareketleri, gelişmeleri sevmez. Mesela yanına aniden dalarsanız çok korkar, strese girer ve sonu kuruma hastalığına kadar ilerler. Saka kuşu kabarıp uyumaya başlar. Ayrıca yanına zırt pırt gidip kafesle uğraşırsanız da aynı etki söz konusu olur.
Saka kuşunuz için seçtiğiniz yer de çok önemlidir. Ailenize yeni katılan bir saka kuşunun size çabuk alılşmasını ve ötmesini istiyorsanız, kafesi tv seyrettiğiniz odada başınızdan yüksek bir yere asın. Böylelikle 1-2 hafta sonra saka kuşunuz kendini güvende hissedecek, aile fertlerini tanıyacak ve korkusu azalacaktır. Böylelikle önce yavaş yavaş alçak sesle ders yapmaya başlayacak ve daha sonra yüksek ötümde size en güzel nağmelerini şakıyacaktır.
Ayrıca saka kuşları için olmazsa olmazlardan biri de kumdur. Ben şahsi tecrübelerimle doğadan temiz toprak ve kumu karıştırıp kuşlarıma sunuyorum. Size de tavsiye ederim. Eğer sakalarınıza sade kum verirseniz ve yemezlerse, kumun üzerine azıcık nijer tohumu serpin. Mutlaka alışırlar. Aynı şey mama için de geçerlidir.