Kedi, köpek gibi hayvanlar insanlar gibi tamamen vücuttan terlemeyemezler. Isı stresine bağlı olarak sokak hayvanları bu durumdan çok etkilenir. Sıcaklarda vücudun sıvı hacminde azalmalara bağlı dolaşım yetmezlikleri meydana gelebilir. Ayrıca merkezi sinir sisteminde hasar oluşabilir.
Aşırı sıcaklarda hayvanların merkezi sinir sistemi etkileniyor. Yüksek tansiyon, kalp sorunları ortaya çıkıyor. Isı çarpmaları beyin kanamasına kadar gidebiliyor, hatta bunlara bağlı olarak ölümler de meydana geliyor.
Kedi ve köpeklerin sokakta dili bir karış dışarda, son derece depresif bir şekilde dolaştıklarını görüyoruz. Özellikle köpekler dilleri ve patileriyle vücuttaki ter bezlerini aktif hale getirerek, vücut ısılarını ayarlamaya çalışıyorlar. Kedilerde ısı çarpmaları köpeklere nazaran daha az. Kediler bu konuda köpeklerden biraz daha şanslı. Hemen girebilecekleri kuytu bir yer bulma şansları daha yüksek. Isı çarpması sonucu sıcak stresine giren hayvanlar, vücuttaki ısı dengesini sağlamak için dillerini dışarı vererek, terleme sağlıyor, hızlı hızlı nefes vererek oksijen yükünü arttırmaya çalışıyorlar.
Son yıllarda su kaynaklarının azalması da bu olumsuzlukları arttırıyor. Zaten hayvanlar su bulmakta zorlanıyor, bir de biz işlerini zorlaştırmayalım. Mümkün olduğu kadar her yere su kapları koymamız gerekiyor. Isı çarpmasına maruz kalan bir hayvan gördüğümüz zaman, birtakım şeyleri de yapmalıyız. Önce hayvanı sakin, serin bir yere almalıyız. Kesinlikle buz uygulaması yapmadan, ılık bir duş aldırmamız gerekiyor. Ardından da en yakın sağlık kuruluşuna haber vermeliyiz.
-alıntı-